kidologlogo

Yeme Bozuklukları ve DSM-V

Yeme Bozuklukları

Psikolojik ve psikiyatrik durumları saptama, tedavi ve aynı zamanda rehber olarak, aralıklarla Amerikan Psikiyatristler Derneği tarafından yayımlanan The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders kısaca DSM kitabının 5. kitabı 2013 yılında yayımlanmıştır.

 

DSM-5’e göre hazırlanan bu kitapta yeme ve beslenme bozukluklarından bahsedeceğiz.

İlk olarak DSM-4’te yer alan ve artık bir yeme bozukluğu olarak adlandırılmayan obezite; tıkınırcasına yeme, depresif ve bipolar bozukluk, şizofreni gibi bazı ruhsal durumlarla belirgin ilişkili olabilmektedir.

Bazı psikoterapötik ilaçların da yan etkisi obezite olabilmektedir.

Obezitenin bir sonucu olarak da depresif bozukluktan bahsedebiliriz.


 

PİKA: 

Çocuklarda en çok karşımıza çıkan durumlardan biri. 

Doğumdan sonraki ilk 2 yılda çocuklar; genelde cisimleri ağızlarıyla tanıdıkları için pika tanısı konulması için çocukların 2 yaşından büyük olmasına dikkat edilir.

Otizm spektrum bozukluğu, süpervizyon eksikliği ve gelişimsel gerilik nedenli olabilir.


 

Ruminasyon:

En az 1 ay süre ile yineleyici, istem dışı, iğrenme olmaksızın, yenilen besinin çıkarımı, çıkarılan besinin çiğnenmesi, yutulması veya tükürülmesidir.

Gastro özofajial reflü veya pilor stenozu ile bağlantılı olmadığından emin olunmalıdır.

Genelde 3 ile 12 ay arasındaki bebeklerde başlar.

Süpervizyon eksikliği ve ihmal nedenli olabilir.


 

Kısıtlayıcı Besin Alımı:

Besine ilgi kaybı, koku hassasiyeti, yemenin agresif sonuçları olarak karşımıza çıkabilmektedir.

Belirgin kilo kaybı, belirgin beslenme yetersizliği, damar yolu ile beslenme veya oral beslenme desteklerine bağlılık olarak gözlemleyebiliriz.

Çocukluk döneminde karşımıza çıkar.

Birçok fizyolojik ve psikolojik risk etmeni bulunur.

Anoreksiya Nervoza: 

Enerji alımı kısıtına bağlı olarak, ileri derece zayıflık, şişmanlık ve obezite korkusu, beden ve kütle algı biçimi bozukluğu, beden kütle kaybı için çeşitli davranışlar, amenore olarak karşımıza çıkabilir.

İki alt tipi bulunmaktadır. Tanı için uzmanların detaylı çalışması gerekebilmektedir.

Yetişkinler için beden kitle indeksi 18,5 kg/m² ‘nin altında olmaktadır.

Fizyolojik ve psikolojik diğer etkenleri göz önünde tutularak değerlendirme yapılmalıdır.


 

Bulimia Nervoza:

Üç ayda en az 1 kere tıkınırcasına yemek atağı yaşamış, kilo kaybetmeye yönelik çeşitli hareketlerde bulunan bireyler olarak bahsedebiliriz. Besinin geri çıkarımı söz konusudur. 

Geri çıkarmanın birçok sonucu olabilmektedir. 

Besin ve besin öğesi bozuklukları, vitamin, minerallerin emilim ve alım bozuklukları, besin ve öğesi bozuklukları, yemek borusu ve mide yırtılması söz konusu olabilmektedir. Bazı kardiyak aritmiler ölüme kadar gidebilmektedir.


 

Binge Eating:

Belirli bir zaman içerisinde, çokça ve ihtiyacın oldukça üzerinde besin tüketimi olarak karşımızı çıkar. Kontrolün kaybedildiği hissi vardır. Açlık olmadan da çokça besin tüketilir. Çok yemeye bağlı olarak, sosyal ortamdan uzaklaşma, utanma ve tek başına öğün tüketimi de görülmektedir.

Aynı beden kitle indeksine sahip obez bireylerde karşılaştırıldığında atak yaşayan bireylerde işlevsel bozukluk, hayat kalitesinde düşüş ve öznel ruh sağlığı bozukları karşımıza çıkmaktadır. 

Çoğu obez bireyde yineleyici olarak karşımıza çıkmaz.

 

Tanımlanmış Bir Diğer Beslenme ve Yeme Bozukluğu:

Aslında burada birçok bahsedilen psikolojik durumların kriterlerine tam uymadığı fakat yakın olan, gece yeme sendromu, büyük miktarlarda yiyeceği yutmak yerine sürekli çıkarmak isteyip tüküren türler bu gruba girer.

Gece Yeme Sendromu: Uykudan uyanma ya da uyumadan hemen önce çokça yeme.

Yemek yenilirken farkında olmasa da yemek yenildiği bilinir ve anımsanır.

Günlük alınan enerjinin en az %25’i akşam yemeğinden sonra alınır ve/veya haftada en az 2 gece yemesi olur.

Sabah anoreksisi vardır.


 

Tanımlanmamış Bir Diğer Beslenme ve Yeme Bozukluğu:

İşlevsellikte düşme olan, yeme ve beslenme bozukluğu tam olarak tanımlanmayan, tanı ölçütlerinin dışında kalan durumlardır.

Acil servis gibi merkezlerce klinisyenlerin daha hızlı karar alması için de kullanılan bir tanımlamadır.


 

Ortoreksiya: 

DSM - 5’te tanımlanmayan bu durum aslında aşırı derecede sağlıklı ve temiz beslenmek olarak tanımlanabilir.

Hayat şartlarında zor ve sosyalliğe zarar veren bir durum oluşturabilmektedir.

 

Bu tarz durumlarınızdan şüpheleniyorsanız terapistiniz ile görüşmenizi önemle tavsiye ederim.

 

699365

Kişi Okudu

Yunus Aksu
KidologLogo

TR

Teknik Destek
(10:00-23:59)

+90(850) 840 11 39

App Store

Google Play

Spotify

karekod

' Bilinçli ebeveynler mutlu nesiller '

* Kidolog E-Bülten Üyeliği ile Bizden Haberdar Olun

© 2024 kidolog.com /Tüm hakları saklıdır.