kidologlogo

Sosyal Anksiyete (Fobi) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Sosyal fobi şeklinde de tanımlanan sosyal anksiyete, bir insanın günlük normal etkileşimleri sırasında başka kişiler tarafından gözlem altına alınmaktan ya da yargılanma durumu yaşamaktan korktuğu için meydana gelen yoğun anksiyete, utanç, korku ve özbilinç duygularına verilen genel bir isimdir.

Normal şartlar altında bazı sosyal durumlarda, örnek vermek gerekirse yeni tanışılan biri insan ile ilk kez randevuya çıkmak, derslerde sunum yapmak ya da iş başvurusuna gitmek gibi durumlar insanlarda gerginlik hissine yol açabilir. Fakat sosyal anksiyete bozukluğu durumunda hem korku hem de anksiyete, kişilerin olaylardan hayatını dahi bozabilecek düzeyde kaçmasına sebep olur. Şiddetli stres yaşamak; insanların günlük rutinlerini, iş hayatını, okulunu ya da diğer tüm aktivitelerini olumsuz yönde etkileyebilir.

Sosyal fobi bozukluğu, aslında kronik bir zihinsel sağlık sorunudur. Fakat hem psikoterapi tedavisi hem de ilaç terapisi aracılığıyla çeşitli sorunlar ile başa çıkmayı öğrenmek, kişilerin güven kazanmasına aynı zamanda başka insanlarla etkileşim yeteneklerini geliştirmesine büyük oranda yardımcı olabilir.





Sosyal Anksiyete Nedir?

Sosyal anksiyete, genel olarak diğer kişiler ile etkileşim durumunu içeren toplumsal olaylarda ortaya çıkan bir çeşit kaygı bozukluğudur. Bu rahatsızlık, aslında diğer kişiler tarafından olumsuz yönde değerlendirilme ve küçük düşme gibi korkular yaşanmasından dolayı kaynaklanır. Sosyal anksiyete bozukluğu şeklinde de ifade edilen bu sorun, toplum genelinde yaygın biçimde görülen bir problemdir. İnsanın yaşamının pek çok alanında hem kaygı hem de korkuya neden olur. Bu noktada da hayat kalitesini olumsuz şekilde etkiler.

Sosyal fobi sorununun kalabalık karşısında konuşmak ya da mevki açısından yüksek biriyle buluşmak gibi birtakım özel durumlarda ortaya çıkan hafif tipi bulunur. Ancak hemen her sosyal etkileşim sırasında baş gösteren daha ağır şekilde formları da vardır. Bu da kişilerin sosyal kaygı hissi yaşamalarına neden olur.

Sosyal kaygı sorunu bulunan bireylerin bir kısmı bazıları için market alışverişi yapmak, birine adres sormak ya da güvenlik personeline selam vermek gibi günlük yaşamın içinde yer alan etkileşimlerde dahi yoğun kaygı hissi yaşanabilir. Sosyal fobi, aynı zamanda kendi kendine geçmeyen ve kronik seyirli bir sorundur. Bilişsel-davranışçı psikoterapi yöntemi ile bu rahatsızlıktan tam anlamıyla kurtulmak mümkündür.

İlginizi Çekebilir: Tripofobi





Sosyal Anksiyete Krizi Belirtileri Nelerdir?

Sosyal fobisi bulunan kişiler genel olarak gözle görülür şekilde yaşadıkları kaygı belirtilerinin başka insanlar tarafından fark edilmesi noktasında büyük oranda endişe duyarlar. Bu endişe hissi de ilgili belirtilerin şiddetini artırır. Bu noktada da adeta kısır döngüye sebep olur. Sabit ve yoğun kaygı, sosyal anksiyete bozukluğunun en yaygın şekilde görülen belirtileri arasında yer alır.

Belirtiler kimi zaman aşırı düzeyde kendini gösterebilir. Bu durumda ise insanların günlük yaşamlarını sorunsuz şekilde sürdürmeleri dahi son derece zor bir hale gelebilir. Bu bozukluğa sahip olan kişiler kendilerini çoğu zaman güçsüz ve yalnız hissederler. Bir süre sonra da toplumdan soyutlanmış hale gelirler. Bu insanlar, sosyal ortamlara ya da romantik ilişkiler hiç giremezler veya kısıtlı şekilde ilişkiler kurarlar.

Sosyal fobi sorunu bulunan kişiler, aslında yaşadıkları korkuların aşırı oranda ve mantıksız şekilde olduğunu kabul ederler. Ancak buna rağmen kendilerini yaşadıkları endişelerine karşı son derece güçsüz hissederler. Bununla beraber küçük düşmekten ya da utanç duyacakları olaylar yaşamaktan korkarlar.

Endişe; günlük rutinler başta olmak üzere meslek yaşamındaki performansı ve sosyal hayatı da önemli oranda etkiler. Buna bağlı olarak da kişilerin okullarını bitirmeleri, iş görüşmeleri yapıp iş bulmalarını, arkadaşlık kurmalarını ve romantik ilişkiler yaşamalarını zorlaştırır. Sosyal fobinin hem duygusal hem de psikolojik belirtileri vardır. Bu belirtilerden kısaca bahsetmek mümkündür.





Psikolojik Belirtiler

Sosyal anksiyete problemi bulunan kişilerin yaşadıkları psikolojik belirtileri kısaca şu şekilde sıralanabilir;





  •  Öz güven eksikliği yaşama,
  •  Pek çok konuda yetersiz hissetme,
  •  Çekingenlik duygusu yaşama,
  •  Başkaları ile göz teması kuramama,
  •  Bulunulan ortamdan sürekli şekilde kaçma ve uzaklaşma arzusu,
  •  Hata yapma konusunda fazlasıyla çekinme,
  •  Kurulan ilişkileri uzun süre sürdürememe,
  •  Yeni ilişkiler başlatamama,
  •  Bütün insanlar tarafından kendisinin izlendiğini düşünme,
  •  Kendini sevilmeye ve beğenilmeye değer bulmama,
  •  Kendini hiç beğenmeme ve kusursuz şekilde olma isteği gibi kişilerin gerçekten farklı biçimde algıladığı çeşitli durumlardır.

Duygusal Belirtiler

Sosyal fobi sorunu yaşayan kişiler duygusal ve fiziksel pek çok belirti gösterir. Bu belirtilerden de kısaca söz etmek mümkündür.

Sosyal fobide yaşanan fiziksel belirtiler kısaca şöyledir:





  •  Kızarma
  •  Terleme
  •  Çarpıntı
  •  Mide ya da bağırsak problemleri
  •  Kaslarda gerginlik
  •  Nefes darlığı
  •  Titreme
  •  Ağız kuruluğu
  •  Tik ya da seğirme
  •  Baş dönmesi
  •  Bayılma hissi

Sosyal fobide ortaya çıkan duygusal belirtiler de şöyledir:





  •  Girilecek sosyal durum ile alakalı günler, haftalar hatta aylar öncesinde dahi aşırı oranda endişe hissi yaşamak
  •  Özellikle tanımadığı kişiler tarafından sürekli izlenme ve yargılanma korkusu yaşamak
  •  Her gün dahil olunan topluluklarda dahi aşırı oranda telaşlanma ya da kaygılanma
  •  Kendisini utandıracak veya aşağılayacak türde davranışlar göstermekten korkmak
  •  Başkaları tarafından kendisinin tedirgin olduğunun fark edilmesinden korkmak
  •  Hayatını olumsuz yönde etkileyecek düzeyde sosyal ortamlardan kaçmak


İlginizi Çekebilir: Fobi Çeşitleri Nelerdir?





Sosyal Anksiyete Atağı Nasıl Anlaşılır?

Sosyal fobi atağı belirtileri arasında ilk sırada yargılanacak olan durumlardan korkmak gelir. Bununla beraber kişinin bir sosyal durum sonrasında performansını analiz edip etkileşimlerde mevcut olan kusurları belirleme noktasında zaman harcaması göze çarpar. Ayrıca ilgi odağı olabileceği durumlardan kaçması, korkulan aktivite ya da olay beklentisi nedeniyle kaygı duyması da dikkat çeker.

Kişiler sosyal anksiyete atağı geçirirken rezil olma ya da kendini rezil etme endişesi yaşar. Bununla beraber sosyal bir aktivite esnasında olumsuz deneyim yaşayıp olası en kötü sonuçlar görmeyi hissedebilir. Hatta bu utanç korkusu dâhilinde bir şeyler yapmaktan ya da insanlarla konuşmaktan kaçınır. Aynı zamanda yabancı insanlarla etkileşime girerken ya da konuşurken yoğun şekilde korku hisseder. Buna bağlı olarak yüzünde kızarma, terleme ya da titreme gibi kişinin kendini utandırabilecek fiziksel belirtiler ortaya çıkar.

Çocuklar arasında ise yetişkinler ya da akranları ile etkileşime girme endişesi çoğu zaman ağlayarak kendini gösterir. Bununla beraber çocuklar öfke nöbetleri geçirebilir. Ayrıca ebeveynlerine yapışarak ya da sosyal ortamlarda konuşmayı reddederek kendini gösterir.

Performans tipindeki sosyal anksiyete bozukluğu ise diğer sosyal durumlarda değil de sadece toplum önünde konuşma yapacağı sırada veya bir performans sergilerken hissedilen yoğun oranlı korku ile kaygı şeklinde ortaya çıkabilir.





Sosyal Anksiyete (Fobi) Hangi Yaşlarda Görülür?

Sosyal anksiyete, belirtileri ve sonuçları kapsamında kendi içinde alt gruplara ayrılır. Bu grup içinde yaygın sosyal fobi türü en sık rastlanan çeşididir. Sosyal fobi türleri alt tiplerine göre ayrım yapıldığı zaman, yaygın sosyal fobinin genel olarak daha erken yaşta başladığına yönelik bilgiler vardır.

Sosyal fobi, kendi alt tipine göre değişiklik gösterebilir. Ancak çoğu zaman ergenlik dönemi sırasında kendini gösterir. Bu yaşa grubu ise 10 ile 17 arasında yer alır. Hastaların %40 kadar oranında başlangıç yaşı genel olarak 10’un altında bulunur. Hastaların %95 oranında ise başlangıç yaşı çoğu zaman 20’nin altında yer alır.

Okul fobisi bulunan çocukların ilerleyen dönemlerde sosyal fobi geliştirme ihtimali son derece yüksektir. Hatta bu durum ile alakalı kapsamlı çalışmalar da mevcuttur. Bu süreçte korkulan durumdan kaçma davranışı çoğu zaman son derece belirgin bir haldedir. Bu durum tam anlamıyla bir sosyal yalnızlığa sebep olabilir. Bu yalnızlık ise beraberinde başka ruhsal hastalık ve sorunları da meydana getirebilir.





Sosyal Anksiyete Belirtileri Yaşlara Göre Değişir mi?

Sosyal fobi, genel olarak depresyon ve alkolizmin ardından en fazla rastlanan üçüncü ruhsal rahatsızlık türüdür. Genel nüfusun %7 ile %8’lik bir kısmı sosyal fobi tanısı alır. Sosyal anksiyete sorununun görülme sıklığı kadınlarda %2.3 oranında iken erkeklerde %1.1 dolaylarında yer alır. Yapılan araştırmaların büyük bir kısmı, sosyal fobinin kadınlarda erkeklere oranla daha yoğun görüldüğünü ortaya koyar. Klinik araştırmalarında ise, bu sorunun her iki cinsiyette çoğu zaman eşit oranlarda bulunduğunu ya da erkeklerin daha yoğun olduğu dikkat çeker.

Sosyal kaygı sorununa sahip olan kişiler, çevrelerinde yer alan insanların davranışlarını gözlemleme yoluyla ya da olumsuz bazı deneyimler sonucunda bu hissi edinirler. Özellikle aile ve okul kapsamında yaşanan tüm olumsuz deneyimler, travmatik etkiler oluşturup bu korkunun gelişmesinde son derece önemli bir rol oynar.

Çocuklar, özellikle okul öncesi dönemlerinde anne ve babalarından aldıkları eğitim sonucunda sosyal durumlara ne şekilde yaklaşılması gerektiğini öğrenir. Çocuğun davranışları da bu yönde gelişim gösterir. Aşırı koruyucu davranışlar sergileyen anne ve babalar, çocuklarının sosyal ortamlara girmesini çoğu zaman kısıtlar. Ya da bu ortamlarda çocukların kendilerini rahat şekilde ifade etmelerine imkân tanımaz. Bu noktada ise sosyal beceri gelişimi engellenmiş olur. Bu insanlarda sosyal kaygı geliştirme ihtimali diğer insanlara göre çok daha yüksektir.

Sosyal fobi belirtileri yaşlara göre değişebilir. Çocuklarda, gençlerde ya da yetişkinlerde meydana gelen belirtiler ve bunların oranı farklılık gösterebilir.





Sosyal Anksiyete Oluşturan Durumlar Nelerdir?

Sosyal anksiyete oluşturan durumlara kısaca şu şekilde örnek vermek mümkündür:





  •  Küçük çaplı bir grup etkinliğinde yer alma
  •  Topluluk içinde telefon görüşmesi yapma
  •  Topluluk içinde bir şeyler yiyip içme
  •  Yetkili birileri ile görüşme yapma
  •  Parti ya da eğlence ortamlarına gitme
  •  Dinleyiciler önünde konuşma yapma ya da rol yapma
  •  Başkalarının kendisini izlerken çalışması
  •  Başkalarının kendisini izlerken bir şeyler yazması
  •  Çok iyi tanınmayan kişiler ile yüz yüze görüşme
  •  Çok iyi tanınmayan kişiler ile telefon görüşmesi yapma
  •  Genel tuvaletleri kullanmak zorunda kalma
  •  Yabancı insanlar ile denk gelme
  •  Bir ortamda ilgi odağı halinde olma
  •  Bir grubun oturduğu odaya girme
  •  Yetenek ya da bilgi testlerine tabi tutulma
  •  Bir toplantıda hazırlıksız şekilde konuşma yapmak zorunda kalma
  •  Romantik ya da cinsel ilişki amacıyla bir insanı tavlamaya çalışma
  •  Çok iyi tanınmayan bir insan ile göz teması kurma
  •  Bir insanı onaylamadığını belirtme
  •  Bir insanın düşüncelerine katılmadığını ifade etme
  •  Parti ya da davet gibi özel organizasyonlar verme
  •  Bir malı parasını geri almak için iade etmek
  •  Israrlı şekilde satış yapmak isteyen bir satıcıya karşı koyma

İlginizi Çekebilir: Anksiyete






Sosyal Anksiyete (Fobi) Tanısı Nasıl Konur?

Sosyal anksiyete bozukluğunun teşhis edilmesinde ilgili doktor, kişinin bu sorununa başka durumların neden olup olmadığı hakkında bilgi almak ister. Aynı zamanda kişide başka bir fiziksel ya da zihinsel sağlık bozukluğunun ile beraber sosyal fobi bulunup bulunmadığını belirlemek ister.

Buna yönelik olarak hekimler; herhangi bir tıbbi durumun ya da ilacın anksiyete belirtileri üzerindeki etkisini değerlendirmek adına ilk etapta fiziksel muayene yapar. Bu süreçte kişinin belirtilerinin hangi sıklıkta ve hangi durumlarda ortaya çıktığını belirlemek adına bazı sorular sorar.

Doktorlar, kişiyi endişelendiren şeylerin belirlenmesi için bir listesi oluşturup gözden geçirir. Ardından kişiden sosyal kaygı semptomlarına yönelik bildirim anketleri doldurmasını ister.

Doktorlar; teşhis sürecinde kişinin yargılandığını hissedeceğini, utanacağını ya da küçük düşürüldüğünü düşüneceği için çok üstüne gitmez. Bazı sosyal durumlara dair kalıcı, yoğun korku ya da endişe hissetmesini yanı sıra tüm olumsuz durumlara dair izler arar. Kapsamlı muayene sonrasında da hastalık için tanı koyar.





Sosyal Anksiyete Tedavi Türleri Nelerdir?

İlk etapta sosyal fobinin bir hastalık türü olduğunun kabul edilmesi gerekir. Sosyal anksiyete; tedavi edilebilen, kişiliği tam anlamıyla değiştirmek mümkün olmasa dahi normal utangaçlık ve çekingenlik seviyesine geri döndürülmesinin mümkün olduğu bir rahatsızlık çeşididir.

Sosyal anksiyete sorununun tedavisinin en güçlü seçeneği, bilişsel-davranışçı ve ilaç tedavileri ile beraber uygulanan yaklaşımdır. Hastanın mevcut durumuna göre kimi zaman tek başına psikoterapi yöntemi yeterli olur. Ancak bazen de ilaç tedavisi uygulanır. Tüm bunların yanı sıra genel olarak her ikisinin birlikte uygulandığı da görülür. Her iki yöntemin beraber uygulanmasında elde edilen başarı oranı çok daha yüksek olur. Sosyal anksiyete tedavi yöntemlerini kapsamlı şekilde açıklamak da mümkündür.





Kaygı Yönetim Tekniği

Kaygı yönetim tekniği, bu süreçte son derece avantajlıdır. Kaygıyı yönetim tekniği anksiyete krizi sırasında uygulanabilir. Bu noktada 3 3 3 kuralı vardır. İlgili kural anksiyete krizi geldiğinde uygulanır. İlk etapta kişi etrafına bakıp gördüğü üç şeyin ismini söyler. Ardından duyduğu üç sesi söyler. Son olarak vücudundaki üç bölümü; bilek, parmak ve kolu oynatır. Bir anksiyete krizinin başladığı hissedildiği anda bu kuralı uygulamak, kişinin zihnindeki kaygılı düşüncelerden kurtulup sakinleşmesine yardımcı olur.

Kişi, kaygılı ya da korktuğu zamanlarda bilinç altından gelen motivasyon ile öne eğilip kalbinin ve akciğerlerinin bulunduğu üst kısmı korumaya çalışır. Bu doğal reaksiyona anlık çözüm olarak omuzları geriye atıp vücut dik bir şekilde ayağa kalkılmalıdır. Bu sayede vücuda her şeyin normal olduğu mesajı verilir. Böylece kişi, kendinin sakinleşmesine yardımcı olur.

Ayrıca derin derin nefes alıp vermekte sakinleşmeye yardımcı olur. Farklı egzersiz türlerinde olduğu gibi belli sayıda nefes alıp vermeye odaklanılabilir. Bu noktada kaygılanmaya gerek yok. Alıp verilen nefeslerin hem derin hem de eşit olması yeterlidir. Bu sayede sakinleşip yeniden odaklanma sağlanabilir.





Sosyal Beceri Eğitimi

Sosyal beceri davranışları, kişilerin hayatları boyunca kişisel becerileri, kişiler arasındaki becerileri, eğitim yaşamı ya da iş ortamlarındaki başarıları bakımından son derece kritik bir öneme sahiptir. Sosyal becerilerin öğrenilebilecek şekilde davranışlar olması büyük avantaj sağlar. Bu durum aslında okullar için de önem arz eder. Çünkü çocuklar, uygun sosyal becerilerini öğrenmeleri ve arkadaş çevreleri ile etkili şekilde edinebilirler. Bu beceriler; arkadaşlık ilişkilerinden duyuları düzenlemeye, iletişimden öfke kontrolüne, problem çözmeden stresle başa çıkmaya kadar pek çok yetiyi içerir. Sosyal beceri davranışlarına sahip olan kişiler kendi yaş grupları ile daha sağlıklı ilişkiler kurabilir.

İnsanlar, sosyal ilişkiler aracılığıyla çevresiyle etkileşim halinde bulunur. Bu etkileşim sürecinde de sağlıklı şekilde ilişkiler kurabilmek, yeterli sosyal yeteneklerin kazanması ile gerçekleşebilir. Bu nedenle yeterli düzeyde sosyal beceriye sahip kişiler, diğer kişilerle son derece etkili ilişkilerde bulunabilirler. Aynı zamanda diğer insanların gönderdiği mesajları alıp uygun şekilde tepkiler verebilirler. Bu sayede de duygularını etkili biçimde ifade edebilirler. Sosyal beceri eğitimi, sosyal anksiyete sorununda sık sık tercih edilir.





İlaç Tedavisi

Sosyal fobi tedavi aşamasında bazı ilaçlar da tercih edilir. Bu ilaçlar genel olarak tedaviye olumlu yönde katkı sağlar. Ancak her hastada beklendiği şekilde işe yaramayabilir. Psikoterapi ile beraber antidepresan ilaçlar kullanmak, pek çok hastada tedaviyi pozitif şekilde ve olumlu biçimde etkiler. Ancak psikoterapi yöntemi olmadan tek başına ilaç kullanmak doğru değildir. Tek başına ilaç kullanmak, uzun süreçte yarar sağlamaz. Bu konuda yapılan araştırmalar kapsamında pek çok hastada tek başına ilaç kullanmak, kısa vadede bile olumlu yönde bir etkiye neden olmaz.






Sosyal Fobi (Anksiyete) Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Sosyal fobi, nadir zamanlarda kendi kendine kaybolur. Terapi tedavisi uygulanmadığı, zaman hastalığın belirtileri yani semptomları özellikle de yetişkinlik döneminde kalıcı hale gelir. Profesyonel şekilde bir tedavi uygulandığı zaman hastalığın iyileşme ihtimali son derece yüksektir.

Sosyal fobisi bulunan pek çok kişinin aynı zamanda başka bir ruhsal rahatsızlığı daha vardır. Buna depresyon, bağımlılık hastalıkları ya da agorafobili panik bozukluklar gibi şeyler örnek verilebilir. Çoğu zaman ilk olarak sosyal fobi kendini gösterir. Eğer tedavi edilmezse bu sorunun bir depresyon problemine dönüşme ya da hastanın aşırı oranda alkol kullanmaya başlama riski fazlasıyla artar.





Sosyal Anksiyete Kronik midir?

Sosyal anksiyete sorunu; kronik aynı zamanda da zihinsel bir sağlık durumu olarak bilinir. Fakat hem psikoterapi hem kaygı yönetimi hem de ilaç terapisi ile çözümü mümkündür. Bu tedavi yöntemleri sayesinde bireyler, bazı konular ile başa çıkmaya dair becerileri edinir. Aynı zamanda bireyin güven kazanmasına yardımcı olunur. Tüm bunların yanı sıra başkaları ile etkileşim yeteneklerinin de geliştirilmesine katkı sağlanır. Ancak bu süreçte mutlaka psikolojik açıdan destek alınması gerekir.





Sosyal Anksiyete Hakkında Sıkça Sorulan Sorular 

  • Sosyal Anksiyete Nasıl Yenilir?

Sosyal anksiyete sorununu tedavisi, ilgili durumun kişinin günlük yaşamında işlev görme yeteneğini ne düzeyde etkilediğine bağlı olarak değişir. Sosyal anksiyete bozukluğu için tercih edilen en yaygın 2 tedavi çeşidi psikoterapi yani psikolojik danışmadır. Diğeri de konuşma terapisi ya da ilaç tedavisidir. Bazı vakalarda her iki tedavi çeşidi eş zamanlı şekilde tercih edilir.

Psikoterapi, pek çok sosyal anksiyete bozukluğu yaşayan bireyde ortaya çıkan semptomlarda iyileşmeye yardımcı olur. Terapi sürecinde kişi, kendi ile alakalı olumsuz düşünceleri ne şekilde tanıyacağını ve nasıl değiştireceğini öğrenir. Bu sayede sosyal durumlarda fazlasıyla güven kazanmaya yardımcı olacak beceriler de geliştirir.





  • Sosyal Anksiyete için Hangi Doktora Gidilir?

Sosyal fobi yaşayan bir kişinin utanç duygusunu derin hale getirmeden ve benlik algılarını yaralamaya sebebiyet vermeden; yaşadığı tüm zorlukları için bir psikiyatrist yani psikolog ile görüşmesi son derece önemlidir. Aynı zamanda yakın çevrenin de bu konuda kişiyi desteklemesi, onun yaşamını değiştirme noktasında son derece önemli bir adım olabilir.





  • Sosyal Anksiyeteyi Yenmek için Ne Yapılmalı?

Doğru nefes, mindfulness ya da meditasyon, sosyal fobi sorunu yaşayan kişilerde büyük oranda işe yarayan yöntemler arasındadır. Doğru nefes almayı ve sosyal ortamlarda ne şekilde nefes alınabileceğini öğrenmek dahi hızlı biçimde rahatlamaya yardımcı olur. Yani başkasıyla temas halinde iken kişi asla kendisiyle ve nefesiyle teması kesmemelidir. Bununla beraber psikolojik danışmanlık alınması da son derece önemlidir. Aynı zamanda gerekli durumlarda ilaç tedavisi de uygun görülebilir.

 

627442

Kişi Okudu

Kidolog
KidologLogo

TR

Teknik Destek
(10:00-23:59)

+90(850) 840 11 39

App Store

Google Play

Spotify

karekod

' Bilinçli ebeveynler mutlu nesiller '

* Kidolog E-Bülten Üyeliği ile Bizden Haberdar Olun

© 2024 kidolog.com /Tüm hakları saklıdır.