kidologlogo

Kardeş Kıskançlığı Tesadüf Değil!

Kardeş Kıskançlığı Nedir?

Kardeş kıskançlığı her evde yaşanılabilecek bir duygudur ve bu duygu evrenseldir. Bu duygunun temelinde anne babanın var olan ilgisini, sevgisini başka bir kişi ile paylaşmak yatar. Yani aslında çocuk burada sevginin kısıtlanacağını düşünür. Dolayısıyla onu kısıtlayan kişiye yani kardeşine karşı kıskançlık duyguları beslemeye başlar.

En sık bu duygu hangi yaş aralığında görülür diyorsanız söyleyeyim en sık 3-6 yaş arasındaki çocuklarda görülmektedir. Çünkü bu yaş aralığındaki çocuklar ben merkezcidir.Kendilerini düşünürler. "Ben biraz bekleyeyim annem kardeşini öpsün beni öpmeyince sevmiyor demek değil" diye düşünemezler. Sevgiyi somut olarak davranışlarla görmek isterler. Biz bu durumda ne yapalım, çevresel koşulları nasıl düzenleyelim?

Bu soruyu tersten tutalım da önce şu konuya cevap verelim. Bir kardeşi olunca biz ne yapmayalım? Asıl soru da sorun da burada başlıyor.Henüz yeni yeni anne baba kardeş düşünmeye başladığında çocuğumza şu soruyu sormayalım. "Ece bir kardeşin olsun ister misin?" Ece bugün evet der, yarın hayır der. Bu karar Ece'nin inisiyatifine bırakabileceğimiz bir karar değil.Hamilelik döneminde " Ece bak sana arkadaş geliyor. Doğar doğmaz kardeşinle oyunlar oynayabileceksin.

Biz bu kardeşi sen sıkılma diye yaptık" demeyelim. Çünkü böyle bir durumda Ece kardeşinin doğduğunda henüz küçük olduğunu onunla oyun oynamak için yeteri kadar zaman geçmesi gerektiğini kavrayamayacaktır. Bu durum Ece'nin ilk deneyimidir. Hamilelik ilerlediğinde artık annenin ağrıları olduğunda, çabuk yorulduğunda ya da zor bir süreç geçirdiğinde "Ece bir dur be kızım azıcık otur tepemdesin sürekli, zaten hamileyim ağrılarım var" demeyelim. Bu cümleyle Ece "Annem kardeşim yüzünden hasta oluyor ben kardeşimi sevmiyorum" diye düşünerek kardeşi daha doğmadan olumsuz duygular beslemeye başlayacaktır. Doğum sürecimiz yaklaşırken Ece'ye anlamlandıramayacağı doğum olayları anlatmayalım.

"Karnımı kesecek doktor ve içinden bebeği alacak" gibi soyut ifadelerle cümleler kurmayalım ya da "Sus bakıyım sen böyle konulara karışma" deyip çocuğumuzu kendi hayal dünyasında kuracağı doğum canlandırmalarıylabaş başa bırakmayalım. Bu aşamada bu konuda yazılmış çocuğunuzun yaşına uygun anlatımda pedagojik kitaplardan yararlanmanız sizin için faydalı olacaktır. "Hayırlı olsun nur topu gibi bir evladınız oldu" :) artık kardeş dünyaya geldi daha hastane odasındayız.

Tüm ilgi yeni doğan kardeşe verilmiş her gelen kardeşe hediyeler getiriyor. Büyük bir ilgiyle bebek izleniyor seviliyor. Anne zaten yorgun baba desen mutluluktan ne yapacağını bilemiyor. Acaba bizim küçük kızımız Ece ne hissediyor. Küçük dediğime bakmayın her çocuk kardeşi doğduğunda bu duyguları hissedecek ortama maruz kalabilir. Ne hissediyordu Ece? Evet bildiniz. Tam olarak "pabucu dama atılmak" deyiminin hayata geçirilmiş halini yaşayan Ece sevgisiz hissediyor. Bu durumda Ece'ye de gelen misafirlerin hediye getirmesi ailelerine yeni katılan kardeşiyle ilgili sağlıklı sohbetler etmesi Ece'nin duygularını dışa yansıtması için güzel bir seçenek olacaktır.

Bizim küçük kızımız Ece artık büyüyor, kardeşi de onunla oynayacak gelişime erişti. Artık her oyunda fikir ayrılıkları yaşanmaya başlandı, ufak sürtüşmeler yaşanıyor. Bu durumda anne baba sanki bir arabulucu gibi haklı-haksız derdine düştü. İşte tam burada durmak gerekir. Oyunun kuralları vardır. Ece ve kardeşi bu kurallara uygun davranırken arada sırada farklı düşünebilir. anne ve baba olarak "Geç bakalım Ece sen şu tarafta dur kardeşin küçük" gibi cümle kalıplarıyla hakemlik yapmamalıyız.

Kırmızı kartlarımızı cebimizden çıkaralım ve bir ebeveyn olarak onlara "Bazen anlaşabilmekte güçlük çeksekte her sorunun bir çözümü vardır. Biz de bazen babanla bir konuda anlaşamıyoruz sonra ikimizde orta yolu bulmak için düşünüp birbirimiz kırmadan anlaşıyoruz" gibi kendi hayatlarımızdan örnekler vererek rehberlik etmeliyiz. Yine bu konuda çocuklarımızın problem çözme becerilerini destekleyen ve farklı fikirlere saygı duymayı içeren kitaplardan yararlanabiliriz. "Kardeşime aldın bana da alacaksın" gelelim ihtiyaçlar konusuna her şeyden iki tane almak çözüm getirmez.

Burada da herkesin ihtiyacı olan eşyaların farklı olduğunu belirtip bir ihtiyacı olduğunda ona alabileceğinizi söyleyebilirsiniz. Herkese ihtiyacı olanı almak ve kendi seçimlerini desteklemek burada önem arz ediyor. Bir başka durumda okul döneminde çocukların akademik durumunun birbirleri ile kıyaslanmasıdır ki bu da kardeş kıskançlığına yol açar. Öncelikle ebeveyn olarak bizler her bireyin gelişiminin farklı olduğunu kabul etmeli ve bu tür kıyaslama cümleleri kurmamalıyız.

Fark ettiyseniz size kıskançlığı engelleme tüyoları vermedim. Kıskançlığın dozunu artırmamak için sizler neler yapmalısınız ve kıskançlık olduğunda nasıl yaklaşmalısınız bundan bahsettim. Sevgili Ebeveynler bu yüzden kıskançlık normaldir, bizler kıskançlığın şiddetine dikkat edelim. Çocuğumuzun kişiliğine yansımasına sebep olacak tutumlardan kaçınalım. Eğer kişiliğine kıskançlık yerleşirse yaşam tarzını başkalarıyla yarışmak, başkalarını geçmek üzerine kurmuş bir çocuk yetişebilir. Bu sebeple kardeşini aşırı derecede kıskanan çocukların yardıma ihtiyacı vardır. Bu konuda uzmanlardan destek alabileceğinizi unutmayın.

Sevgilerimle

Çocuk Gelişimci Ülfet Ağca

712864

Kişi Okudu

Ülfet Ağca
KidologLogo

TR

Teknik Destek
(10:00-23:59)

+90(850) 840 11 39

App Store

Google Play

Spotify

karekod

' Bilinçli ebeveynler mutlu nesiller '

* Kidolog E-Bülten Üyeliği ile Bizden Haberdar Olun

© 2024 kidolog.com /Tüm hakları saklıdır.