kidologlogo

Ergenlik Dönemi

 

Ergenlik Dönemi

Ergenlik dönemi 10-12 yaşlarında başlayan yirmili yaşların başlangıcına kadar devam eden hızlı, fiziksel, psikolojik ve sosyal değişikliklerin yaşandığı dönemin genel adıdır. Bu dönem içinde çeşitli yaşlarda farklı gelişim süreçleri yaşanır. Ergenlik, yaşamın büyük değişimler gösteren en hızlı ve zorlu dönemidir. Çocukluktan erişkinliğe geçiş sürecinde ergenlik, erkeklerde ortalama 13, kızlarda ortalama 11 yaş civarında başlar.

Tanıdık Geliyor Mu?  

  • Ben artık çocuk değilim!  
  • Neden istediğim gibi davranamıyorum?  
  • Yalnız kalmak istiyorum.  
  • Bana artık karışmayın!  
  • Bana ne zaman ders çalışacağımı hatırlatmayın!  
  • Beni kimse anlamıyor!

Çocuğumda Ne Gibi Değişiklikler Oluyor? 

Bu dönemde çocukların geçirdiği değişimleri üç başlık altında toplayabiliriz:  

  1. Bedensel değişimler  
  2. Duygusal değişimler  
  3. Zihinsel değişimler 

Ergenlik dönemi bireyin, çocukluğun bağımlılığından kurtularak olgunluğa ve bağımsızlığa yönelmesidir. Bu dönemde akranlarla iletişim kurmak ve güncel kararlar alırken onların desteğini almak giderek önem kazanmaya başlamaktadır. Arkadaşlar, mahremiyet ve sosyal destek kaynağı olarak anne babanın yerine geçerken aileye fikir danışma oranı ise daha sınırlı kalmaktadır. Değişen öncelikler sebebiyle çocuklarının kendilerinden uzaklaştığını hisseden anne- baba; otoritesini koruyabilme adına kısıtlayıcı, yasaklayıcı ya da sınırlar koyan konumda algılanabilmekte ve bu durum aile içinde çatışmalar yaşanmasına neden olabilmektedir. Bu süreçte, anne-baba tutumlarının çocuklarını anlamaya yönelik olması, çocuklarının içinde bulunduğu dönemi sağlıklı bir şekilde geçirmelerine destek olmaları en doğru yaklaşım biçimidir.

Ergenlik Dönemi Özellikleri

 “Ben kimim?”, “Özelliklerim nelerdir?” soruları ile çocuğunuz bir kimlik arayışı içerisindedir. Çocuğunuzda yaşadığı fiziksel değişimler nedeniyle kendini saklama ve çekingenlik eğilimleri görülebilir. Bu dönemde hayal kurma yoğunlaşabilir ve duygular daha coşkulu yaşanabilir. Fiziksel olarak değişim süreci yaşandığı için sakarlıklar ve yorgunluklar görülebilir. Fiziksel görünüme verilen önem artar ve karşı cinsle nasıl iletişime geçileceği konusunda kaygılar yaşanabilir. Odalara kapanma, uzun süre telefon ve bilgisayarla ilgilenme durumları yaşanabilir. “Okulumu bitirebilecek miyim?”, “İleride hangi mesleği seçeceğim?” gibi geleceğe yönelik kaygılar hissedilebilir. Asi özellikler gösterme eğiliminde olmasına rağmen, çocuğunuz yakın çevresi ile iletişime geçmeye ve paylaşmaya ihtiyaç duyar fakat nasıl yapacağı konusunda tedirginlik hissedebilir. Ailesinden çok, arkadaşlarının ne düşündüğü daha çok önem kazanmaya başlar.

Bu Süreçte Doğru ve Etkili Bir İletişim İçin Ebeveynler Çocuklarına Nasıl Davranmalıdır? 

Çocuğunuzu dinleyin: 

Öncelikle anlatabilmesi için onu sessizce dinlemeli ve kendisini kabul ettiğinizi hissettirmelisiniz. Konuşan hep siz olursanız çocuğunuz duygularını ifade etme özgürlüğünü kısıtlanmış olarak algılayabilir ancak burada bahsedilen pasif dinleme tüm iletişim boyunca değil, gencin kendini ifade edebildiği yere kadar kullanılmalıdır. Bundan sonraki aşamada ise aktif dinleme başlamalıdır. Burada yargılamalara ve analizlere yer yoktur, çocuğunuzun söylediklerini ya da söylemek istediklerini kendi cümlelerinizle ona geri iletme biçiminde kullanılır. Burada en önemli nokta, kendinizi çocuğunuzun yerine koyarak (empati yaparak) ‘’Ben olsaydım ne hissederdim?’’ diye düşünmek ve çocuğunuzun ifade ettiği duyguları isimlendirerek yansıtmaktır. Bunların dışında, bedensel olarak da karşımızdaki kişiyi dinlemeye hazır olduğumuza inandırmalıyız. Elindeki gazeteyi bırakmadan, bilgisayara bakarken ya da televizyon izlerken iletişim kurmaya çalışmak, çocuğunuza önemsenmediğini hissettirebilir ve zaman içinde sizinle paylaşımlarının azalmasına neden olabilir. 

Paylaşımlarınızı Arttırın: 

*Faaliyetlerinizi sıralayın. Sizin ve çocuğunuzun bir arada yapmaktan hoşlanacağınız yarım saatlik faaliyetler listesini birlikte hazırlayın. 

*Randevulaşın. Size ve çocuğunuza uyan hafta içinde birlikte geçirebileceğiniz 30 dakikalık zaman dilimlerini belirleyin. Zamanı belirledikten sonra takvime işaretleyin. Araya başka bir iş girdiği zaman randevu programınızı beraber değiştirin. 

*Etkinlikler süresince etkinliği yönlendiren çocuğunuz olmalıdır, çocuğunuz ön planda olur ve durumu kendisinin yönlendirdiğini hissederse süreç daha verimli işleyecektir. Onu ön plana çıkararak siz onun planına dahil olun. Çocuğunuza lider olma fırsatı verin, siz olumlu geri bildirim veren kişi olun. 

*Sözlü olumlu geri bildirim verin. ‘’Bu çok iyi görünüyor ‘’ gibi olumlu geri bildirimler vererek onun ne yaptığının farkında olduğunuzu hissettirin. 

*Yaptıklarını tanımlayın. “Mutlu görünüyorsun.’’, Şaka yapıyorsun.’’ gibi. Etkinlik süresince fiziksel temasta bulunun; sarılın, omzuna, başına dokunun. 

Ailelere Öneriler

  • Çocuklarınızın yaşadığı fiziksel değişimlerin farkında olun. Onların ergenliğe geçiş süreciyle ilgili gereken bilgilendirmeleri yapın. İnternet gibi yanlış bilgi kaynakları yerine, yaşayacakları fiziksel değişimleri sizden öğrenmelerini sağlayın.
  • Çocuğunuzun ilgi alanları ve zevkleri değişebilir. Bu durum çok normaldir. Daha önce yaptığı şeyleri yapmaktan hoşlanmayabilir, çocuksu bulabilir. Ergenlik döneminde bu tarz durumlar normaldir.
  • Akran ilişkileri oldukça ön plandadır. Akran etkisiyle daha farklı alanlara ve etkinliklere yönelebilir. Akranlarıyla mümkün olduğunca tanışın, nerede ve kiminle olduklarına dair size güvenebileceklerini vurgulayın
  • Çocuğunuz ergenlik dönemiyle birlikte içine kapanabilir, eskiden paylaştığı şeyleri sizinle paylaşmak istemeyebilir. Bu durum lise son – üniversite yıllarına kadar devam edebilir. Yaşanan bu değişimlerin geçici olduğunun ve içinde bulundukları durumdan kaynaklandığının farkında olun.
  • Çocuğunuzun zaman zaman derse olan ilgisi azalabilir. Bu süreçte ders çalışmanın önemi hatırlatılmalı ve ihtiyaç duyduğu konularda gerekli desteği sağlamalısınız. 

Bütün bu davranış özelliklerini göz önünde bulundurarak ve önerilere dikkat ederek yaklaştığınızda okula başlangıç ve sonraki süreçlerde çocuğunuzla sağlıklı ve mutlu bir ilişki kurduğunuzu gözlemleyeceksiniz. Gösterilen her türlü özene rağmen her yıl okula uyum sağlama konusunda güçlük yaşayan çocuklar olabilmektedir. Bu durumda zaman kaybetmeden uzman destegi almak faydalı olacaktır.

 

Uzman Klinik Psikolog

Nihal Sancaktar

 

30

Kişi Okudu

Nihal Sancaktar
KidologLogo

TR

Teknik Destek
(10:00-23:59)

+90(850) 840 11 39

App Store

Google Play

Spotify

karekod

' Bilinçli ebeveynler mutlu nesiller '

* Kidolog E-Bülten Üyeliği ile Bizden Haberdar Olun

© 2024 kidolog.com /Tüm hakları saklıdır.