kidologlogo

Çocuklarda ve Yetişkinlerde Yeme Bozukluğu Nedir?

YEME BOZUKLUĞU NEDİR?

Yemek yemek doğal bir ihtiyaçtır. Herkesin yemeğe olan ilgi ve tutumu farklıdır. Kimi doymak için yerken kimi zevk alarak bunu bir aktivite olarak gerçekleştirir. Bununla birlikte bazı insanlar yiyecekleri olumsuz duygularından kaçınmak, kontrol etmek gibi amaçlarla kullanabilirler. Bu durum yeme bozukluklarına sebebiyet oluşturabilmektedir.



BESLENME VE YEME BOZUKLUKLARININ ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

DSM-5’e göre beslenme ve yeme bozuklukları aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:



  • Pika
  • Geri çıkarma (geviş getirme) bozukluğu
  • Kaçıngan/kısıtlı yiyecek alımı bozukluğu
  • Anoreksiya Nervoza
  • Bulimiya Nervoza
  • Tıkanırcasına yemek yeme bozukluğu

 

Pika: En az bir ay süreyle besin olmayan maddelerin yenmesi durumudur. Besleyici değeri olmayan, besin olmayan maddeleri yeme tutumu gerekli besin maddeleri alınmamasıyla kendini gösterir. Bu yeme davranışı ruhsal bir nedenle de ortaya çıkabilir. Klinik değerlendirmesi gerekebilir. 12-24 aylıkken başlayabilir. Oral dönemde olan bebekler keşif amacıyla nesneleri kullanabilmektedir. Fakat düzenli olarak kâğıt, saç, kumaş, silgi ya da herhangi bir nesneyi yutma eğiliminde ve kilo kaybı yaşanıyorsa bir uzmana danışılabilir.

Geri çıkarma (geviş getirme) bozukluğu: En az bir ay süreyle yediği besini çıkarması durumudur. Çıkarılan yiyeceği yeniden çiğneyebilir, yeniden yutabilir ya da tükürebilir. Yaşanılan bu durum herhangi bir mide-bağırsak hastalığıyla açıklanamaz. Burada bir mide bulantısı ya da öğürme söz konusu değildir.

Kaçıngan/kısıtlı yiyecek alımı bozukluğu: Yeme konusunda belirgin azalma, duygusal ve fiziksel olarak yememe isteği, yemekten kaçınma durumudur. Yeme bozukluğunda belirgin bir kilo kaybı ve beslenme eksiği söz konusudur. Belirtileri arasında; acıktığını fark edememe, yiyeceklerin kokusuna karşı duyarlı olma, hep aynı yemekleri yemek, seçicilik, endişe, kilo kaybı sayılabilir.

Anoreksiya Nervoza: Vücut kitle endeksinden daha az bir vücut ağırlığına sahip olmak konusunda hiçbir rahatsızlık duymamak ve sürekli kilo alımını güçleştirici eylemde bulunulması durumudur. Fazla kilo kaybı kişinin açlığını inkâr etmesinden kaynaklanabilir. Beden görünümüne karşı aşırı hassasiyet gelişebilir. Kilo verme durumu ya gereğinden fazla egzersiz yapma ya da yedikten sonra çıkarmaya yönelik eylemlerde bulunma şeklinde kendini gösterir. Belirtileri arasında; kilo alımıyla ilgili yoğun bir korku, kaygılı bir yapı, duygu değişikleri yaşamak, tıkanırcasına yedikten sonra kusma eğilimi ya da fazlaca egzersiz yapma durumu vardır.

Bulimiya Nervoza: Tıkanırcasına yemek yedikten sonra gelen aşırı suçluluktan kaynaklı kendini kusturma eylemi başlamasıyla oluşur. Anoreksiyadan farkı; bir kişinin yiyebileceğinden çok daha fazlasını yeme durumu sonrasında suçluluk duygusu, mide ağrısı ve kusturmayla meydana gelmesidir. Belirtileri; yiyeceklere obsesyon, aşırı egzersiz yapma isteği, kontrolsüzlük hissi, yiyeceklerden arınma davranışıdır.

Tıkanırcasına yemek yeme bozukluğu: Kontrolsüzce yemek yeme durumudur. Diğer yeme bozukluklarından farkı ise kontrolsüzce yedikten sonra herhangi bir kurtulma davranışı sergilemezler. Tıkanırcasına yiyen insanların bazı özellikleri; duygusal boyutu (utanma, depresyon, suçluluk hissi), yeme hızının fazla olması, kontrolsüzlük, aşırıya kaçan tokluk hissi, doyumu hissetmemek.



TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Tedavide en önemli kısım bireyin yeme bozukluğu konusunda farkında olması ve bunun için harekete geçmeye istekli olmasıdır. Tedavide amaç, bireye yaşamında sağlıklı kilo alıp vermek kontrollü bir yaşam sunmaktır. Öncelikle var olan sağlık sorunları tedavi edilir ve sonrasında çoklu tedaviye başlanır. Bireyin öyküsü alındıktan sonra ilaç ve psikoterapi tedavisi birlikte gerçekleştirilebilir. Anokresiya ve Bulumiya Nervoza için sağlıklı kilo alımı sağlanır. Bilişsel davranışçı terapi yeme sorunlarında psikolojik açıdan etkin bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Ailenin destek olması da çok önemli olduğu için aile terapisi de önerilebilir.



ÇOCUĞUM YEME BOZUKLUĞU RİSKİ TAŞIYOR MU?

Tat alma, anne karnında kazanılan ve doğumdan itibaren kültür ve alışkanlıklarımızla şekillendirdiğimiz bir duyumuzdur. Bebekler için 6. Aydan itibaren ek gıda serüveni başlar. Ebeveynler ya duydukları ya okudukları ya da ailelerinin etkisiyle birçok beslenme yöntemi geliştirir. Çoğu zaman bu dönem ebeveynler için çevrenin etkisiyle alınan bildirimlerle yorucu ve üzücü olabilmektedir.

Kaygılarımızı aza indirmeye başlamak için yeme konusunun bireye özgü olduğunu unutmamak gerekir. Çocuğunuz için iyi bir yedirici olmaktan ziyade iyi bir gözlemci olmanız onun sağlıksal açıdan değerlendirmenize fayda sağlayacaktır. Birçok besini tattırmaya çalışmak ve sonrasında bunu uzun aralıklarla denemek uygulanan yöntemler arasındadır. Yemeyen çocuk için çatışmaya girmek sizin daha fazla gergin olmanıza ve bundan kaynaklı çocuğun yemekler üzerinde farkında olmadan olumsuz bir algıya sahip olmasına neden olabilir. Yemek konusu hem sizin hem çocuğun üzerinde bir yük değil doğal bir süreç olmalıdır.

Bu bilgileri sizinle paylaşmamdaki amaç bir ebeveyn ve kilo verme sürecinde bir yetişkin olarak sağlıklı olan/ olmayan beslenme alışkanlıklarını değerlendirmekti. Bunlara bağlı kalarak yapılan davranışın sürekliliği ve durumun öncesi/sonrasını değerlendirmek işe yarayabilir. Konu hakkında sorularınız ve destek almak için profilimden ‘’online randevu’’ alabilirsiniz.


 

 

 

 

 

 

 

 

 

314965

Kişi Okudu

Zeynep Alp Torun
KidologLogo

TR

Teknik Destek
(10:00-23:59)

+90(850) 840 11 39

App Store

Google Play

Spotify

karekod

' Bilinçli ebeveynler mutlu nesiller '

* Kidolog E-Bülten Üyeliği ile Bizden Haberdar Olun

© 2024 kidolog.com /Tüm hakları saklıdır.