Güvenli sınırlar, çocuklara kendilerini güvende hissedebilmeleri için ihtiyaç duydukları çevrenin, fiziksel ve davranışsal çerçevede ebeveyn tarafından düzenlenerek çocuğa sunulmasıdır. İnsanlık tarihinde sınırlar hep varolmuştur. Güven ihtiyacı için evimiz kapılı ve duvarlıdır, bahçemizde çitler örülüdür. Bu sınır bizlere güvenli hissettirir, korunma ihtiyacımızı içsel olarak karşılamaktadır. Çocuklar da bireydir. Bu nedenle biz yetişkinlerin sınırları gibi çocuklarda da yaşına ve gelişimine uygun sınırların olması güvenlik ihtiyacının karşılanması için elzemdir.
Sınırlar ve kesin katı kurallar aynı enlemde yer almaktadır fakat sınırlar ile kesin kurallar arasında ince bir çizgi vardır. Kesin ve katı kurallar ebeveyn tarafından tek yönlü belirlenen empatiden uzak davranış kalıbı iken, sınırlar çocuğu da sürece dahil ederek empati yolu ile çocuğa konulan anlaşılır kurallardır. Sınırlarınızı oluştururken sınır getirdiğiniz duygular değil davranışlar olmalıdır. Öfke bir duygudur ve sağlıklıdır. Vurmak ise bir davranıştır ve sınır koymak gerekir. Her duyguya izin vardır ama her davranışa yoktur mottosu hep akıllarda olmalıdır. Öfkede de mutluluk gibi kabullenilmelidir.
Sınır getirilen davranışlar için anne ve baba birlikte kararlı bir tutum sergilemelidir. Her bir ebeveyn önce kendi içinde sonrasında ise aralarında kararlı tutum ve davranışlar sergilemelidir. Bunların sonrasında sürece çocuğu dahil ettiğiniz her planlama istediğiniz yönde sonuç verecektir. Çocukları birey olarak kabul etmeli, fikirlerini önemsemeli ve onlarla olan ilişkileri yönetebilmeliyiz. İlişki yönetici koltuğunda daima ebeveyn oturmalıdır. İlişkileri çocuğun yönettiği aile dinamiklerinde sınırlar var olamaz bu durum ise beraberinde çocukta kaygı yaratır.
Çocuk rol model alacağı ebeveyn görmek ister. Bu nedenle çocuğun duygularını düzenleyebilmesi için ebeveyn çocukla olan ilişkisinde yönetici konumunda olması gerekmektedir. Çocuk ile ilgili olmayan kararlarda son sözü çocuğun söylediği aile dinamiklerinde ilişkileri yöneten koltukta çocuk oturduğu için kaos durumu söz konusu olabilir. Koltuk takımı mı alacaksınız? Çocuğunuzu da elbette götürün, fikrini sorun, fikirlerinin kıymetli olduğunu açıklayın fakat uygun olana bu aşamada siz karar verin. Çocuğunuzun bu sayede birey olduğunu hissedecek fikirlerinin kıymetli olduğunu düşünecek ve duygularını, davranışlarını daha rahat düzenleyebilecektir.
Sonuç olarak, aile dinamiklerinde çocuğu daima birey olarak kabul eden, evde her bireyin fikirlerine kıymet veren, çocuklarına duygu koçluğu yapan ebeveynlerin çocukları ile ilişkilerinde güven söz konusu olacaktır.
Istanbul Arel Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünden mezun olmuş ve beraberinde Marmara Üniversitesi'nde Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlamıştır. Üniversite sürecinde gönüllü yürüttüğü bir bilimsel çalışması, (Okul öncesi çocuklarının gelişimlerinin Denver II Gelişimsel Test ile incelenmesi ve demografik açıdan değerlendirilmesi) Üsküdar Üniversitesi'nde düzenlenen 6.
