Günümüz çağında çocukların birçoğu ortaokul hatta ilkokul 2-3. sınıftan itibaren cep telefonu istemeye başlıyorlar. Bu durum için en büyük savunmaları ise 'Arkadaşlarımda var, bende neden yok?' şeklinde olmaktadır. Cep telefonu konusu gerçekten bir muamma. Bu isteklerinin altında genellikle birey olma psikolojisi yatmaktadır.Doğru olan çocuğa cep telefonunu direk yasaklamak mı yoksa nasıl kullanması gerektiği konusunda iş birliği yapmak mı? Çocuğunuz böyle bir taleple size geldiğinde nasıl bir karar vermeli ve nelere dikkat etmelisiniz?
Cep Telefonu Kullanma Yaşı Nedir?
Son yapılan araştırmalara göre günümüzde çocukların cep telefonu kullanma yaşı 7'ye kadar indi. Öncelikle bu aşamada 7 yaşındaki bir çocuğun cep telefonu kullanma amacına gerçekten bakmakta fayda olacaktır. Cep telefonunun avantajları arasında acil bir durumda ulaşabilme, çevresindeki yakın arkadaşları ile sosyal ilişki kurabilme, bilgiye çabuk erişebilme ve en sonunda tabii ki eğlence yer almaktadır. Bu doğrultuda bakıldığında çocuğun ilk olarak cep telefonuna ihtiyacı olup olmadığı değerlendirilmeli.
Çocuklar için cep telefonu kullanmaları doğrultusunda kesin belirlenmiş bir yaş sınırı yok. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki 12-13 yaşından küçük olan çocukların akıllı telefon kullanmaları genellikle önerilmiyor. Bir çocuğun cep telefonu kullanabilmesi için ilk olarak yeterli derecede sorumluluk sahibi olması, kendi parasını kullanabilme ile ilgili bir beceriye az da olsa sahip olması ve telefonu kullanırken olası riskleri ön görebilme ile ilgili beceriye yine az da olsa sahip olmalıdır.
Dürtü kontrolü iyi olmayan çocuklar cep telefonunu daha olumsuz kullanma eğilimindedir. Cep telefonunun asıl amacı olan acil durumlarda ulaşılabilir olma özelliğinden ziyade eğlenceye daha çok odaklanmaktadırlar. Peki bu durumda ebeveynlere düşen sorumluluklar nelerdir?
Anne Babalara Öneriler
Öncelikler anne babaların eğer çocuklarına erken yaşta telefon almaları mecburi bir durum ise bu durumda çocuklarına belirli kurallar koymaları gerekmektedir. Sosyal medya ve cep telefonlarının şifrelerini anne babalar bilmeliler. Ayrıca siber güvenlik konusunda çocuklara bilgilendirme mutlaka yapmalılar.
Sosyal medya ucu bucağı olmayan bir alan ve istenmeyen şeylerin yaşanma ihtimali her zaman büyük bir risk taşımaktadır. Bu nedenle çocuklar anne babaları tarafından kullandıkları sitelerin takip edildiğini bilmelidirler. Yine en baştan cep telefonunun hangi durumlarda çocuktan geri alınabileceği konusunda çocuğa bilgi verilmelidir. Telefonun kaybolma ya da zarar görme durumlarında nasıl bir karar alınacağı mutlaka konuşulmalı.
En önemli kısımlardan birisi ise telefon kullanmaya başlayan çocuğa mutlaka telefonsuz kaldığı alan ve zaman belirlenmesidir. Örneğin yemek saati, ders saati telefonsuz kalınan zamanlar olarak belirlenebilir. Herkesin bildiği gibi cep telefonu kullanma alışkanlığı çok çabuk kazanılmakta ancak alışıldıktan sonra bu sürenin azaltılmasında ciddi sorun yaşanmaktadır. Çocuğuna liseden önce cep telefonu alan her 4 ebeveynden 3'ü keşke almasaydık çünkü ilişkimiz kötüleşti, çocuğumuzun hayatı telefon oldu aynı zamanda ders başarısında ciddi düşüş var şeklinde düşünmektedir.
Değerli ebeveynlerin cep telefonu almadan önce kendilerine sorması gereken en önemli sorular şunlar:
Gerçekten cep telefonu gerekli mi?
Sosyal medya hesabı olacak mı?
Ekran süresi artacak mı?
Dersleri olumsuz etkilenir mi?
Koyduğumuz sınırlamalara uyabilecek mi?
Çocuğunuz yemek sırasında ya da ders çalışırken telefonunu kapatması gerektiğini bilip buna uygun bir şekilde davranabilecek mi? Bunlar gerçekten alacağınız kararları etkileyecek cevaplardır. Cep telefonu alırken ebeveynlerin bu durumdan bir kazancı var mı? Bu da değerli anne babaların kendilerine sorması gereken sorulardan biri. Çocuğa yemek yedirebilmek ya da evin işlerini yapabilmek adına cep telefonunu bir araç olarak kullanan ebeveynler bu durumda kendilerine de eleştiri yapmaktan kaçınmamalıdır.
Destek almak istediğinizi düşünüyorsanız linke tıklayabilirsiniz.
Uludağ Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun olmuştur. Ardından İstanbul Rumeli Üniversitesi'nde çocuk-ergen odaklı Klinik Psikoloji yüksek lisans programına başlamıştır. Mezun olduktan sonra Bilişsel Davranışçı Terapi, Oyun Terapi, WISC-R Zeka Testi, Objektif Çocuk Değerlendirme Testleri eğitimlerini almıştır.