Bebeklerde Uyku Rutini Nasıl Olmalı?

Bebekler için uyku hayati önem taşımaktadır. Büyüme hormonunun uyku sırasında salgılandığı bilinmektedir. Uyku, büyümenin yanı sıra gelişme ve öğrenmeyi de desteklemektedir.

Bebeklerin Uyku Süreleri

Uykunun düzenli olması çocuğun sağlıklı büyüdüğüne bir işarettir. Uyku, gün içinde öğrenilen bilgilerin pekişmesini sağlar, dinlenme ve yeniden enerji depolama için gereklidir.

Yeni doğanların hayatında iki önemli unsur vardır; beslenme ve uyku.

Yeni doğanlar yaklaşık altı aylık olana kadar günün neredeyse 17-20 saatini uykuda geçirmektedir. Bu süreçte uyku saatlerinde henüz bir düzden yoktur. Sıklıkla açlık durumunda uyanırlar. Anne ile bebeğin kuracağı güvenli ilişki de bu uyanma sürecinde çocuğun ihtiyaçlarının zamanında karşılanması ile oluşur. Bebek, temel ihtiyaçları karşılanmıyorsa kendini güvende hissetmeyecek ve uykuya direnebilecektir. Bu sebeple bebek her ağladığında bebeği kucağına almak ve emzirmek çok kıymetlidir.

İlk altı ay günün neredeyse çoğunu uykuda geçiren bebekler artık gelişimleri ile birlikte çevrelerine ilgi duymaya başlarlar. Desteksiz oturma becerisinin kazanılması ile çevreyi daha iyi gözlemler ve ilgilerini çeken nesnelerle oynarlar. Sosyal etkileşimin artmasıyla birlikte yetişkinle yüz yüze oyunlar oynamaktan keyif alırlar. Ek gıdaya başlayarak yeni tatlar deneyimlerler. Tüm bu gelişim ve değişimler uyku süresi üzerinde etkili olmaktadır. Altı aydan itibaren bebeklerin uyku süresi 13-14 saate düşebilmektedir.

Bebeklerin bir yaş civarında (on iki on sekiz aya kadar) gündüz uykuları ikiye düşebilir ve günde 10-12 saat uyumaktadırlar.

Gündüz Uykuları Ne Zaman Biter?

Kimi çocuklar üç yaştan itibaren gündüz uykularını bırakırken kimi çocuklar beş yaşına kadar gündüz uykusuna devam etmektedir. Bu noktada çocuğun biyolojik durumu, bir eğitim kurumuna gidip gitmemesi, ailenin tutumu, çocuğun mizacı gibi pek çok faktör etkili olabilmektedir.

Gelişim Dönemi Özellikleri ve Uykuya Direnç

Çocuklar, yaklaşık on iki aydan sonra, bağımsız yürümeyi kazanmalarıyla çevrelerini keşfe çıkarlar. Bu noktada ‘’güvenli alan’’ olan anneden biraz uzaklaşırlar. Bu uzaklaşma çocuğun bağımsızlığı için önemli ve gereklidir. Ancak halen annenin bakımına ve sevgisine de ihtiyacı olan çocuk annesini görüş alanından çıkarmak istemeyecektir. Gelişimsel olarak ayrılık kaygısı da on sekizinci aylarda zirveye ulaşmaktadır. Bu sebeple uykuya direnç gösterebilirler.

Üç yaşa doğru çocuklar bilişsel gelişimde hızlı bir ivme gösterirler ve hayal dünyaları gelişir. Teknolojik aletlerle tanışır ve kimi çocuklar anaokuluna başlar. Çocuk hayal dünyasının gelişmesi ile birlikte uyku odasındaki eşyaları korkutucu bir şeye benzetebilir, izlediği içeriklerde uykuya ilişkin olumsuz mesajlar verilmiş olabilir, gittiği eğitim kurumunda uyku saati varsa buradaki uyku yaklaşımı da çocuğun uykuya ilişkin tutumunda etkili olabilir.

Annenin çalışması, ailenin uykuyu bir disiplin aracı olarak kullanması, çocuğun mizacı, diğer bakım verenlerin yaklaşımları gibi pek çok etken çocuğun uykuya karşı tutumunda belirleyici rol oynamaktadır.

Uykuya direnme, uykudan ani uyanmalar, annenin yanında yatmak isteme, uyku zamanı yaklaştıkça huzursuzlanma vb. belirtiler görülmeye başlandığında çocuğun içinde bulunduğu gelişim döneminin özelliklerine dikkat etmek gerekir.

Çocuğunuzun uyku problemleri için online destek almak için tıklayınız.